İşyeri Kapatma Kararları ve İptali Kulaçoğlu Hukuk Bürosu

“Yasama dokunulmazlığı” başlıklı Anayasa m.83/2’de yer alan, “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14’üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır.” hükmüyle, yasama dokunulmazlığı kapsamı dışında kalan haller belirtilmiştir.Bu yazımızda; Anayasa m.83/2’de bulunan, yasama dokunulmazlığı kapsamı dışında kalan durumlarla ilgili tartışılması gerektiğini düşündüğümüz hususlara değinilecektir. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun 25 Ekim 2013 tarihli Şerafettin Can Atalay (2) kararı, bir hukuk devletinde ciddi sorunlara yol açabilecek süreci başlatmıştır. AYM ayrıca, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla kararın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. A) Koruma personeli görevi ile ilgili yetkilerini ve yetki alanlarını bilmelidir.b) Çok önemli şahısları koruma VIP kursu görmüş olmalıdır.c) Harekeli ve açık yerlerde, riskli ortamları süratle kapamalıdır.d) Önemli kişinin çantalarını daima koruma personeli taşır.e) Koruma esnek olmalı, önemli kişinin görevini yapması engellenmemelidir. 28) Aşağıdaki ifadelerden hangisi “zor kullanma”yı ifade eden doğru bir tanımlama değildir? 76) Özel güvenliğin yetkileri bakımından aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? A) Görev alanında yetkilerini kullanırken genel kolluk görevlilerinden izin almalıdır.b) Görev alanında ve süresinde arama, yakalama ve silah kullanma yetkilerini kullanabilir.c) Görev bölgesinde ifade alma ve parmak izi alma işlemi yapabilirler.d) Özel güvenlik amiri, mağdurla suç şüphelisinin yüzleştirmesini yapar.e) Olayın sanıklarını genel kolluğa teslim etmeyebilir.

Bu süre içerisinde eksiklikler ve aykırılıklar giderilmezse, ruhsat yetkili idare tarafından iptal edilerek iş yeri kapatılır. Bu yazıda, Yargıtay kararları ışığında likit alacak kavramı incelenmiştir. Bahane üretmeye hiç gerek yok; meselenin uyuşturucu madde ticareti, bölgesel geçici huzursuzluk, gelip geçici rahatsızlıkla ilgisi bulunmamaktadır. Son zamanlarda “açılım”, “barış süreci” ve “çözüm süreci” gibi ibareler, ne olduğu anlaşılmayan, ilk bakışta çok önemli imiş ve soruna cevap veriyormuş gibi gözükse de, içi doldurulamayan bazı moda kavramları gündeme taşımıştır. Çalışmamızda, uygulama sıklıkla ihlali gündeme gelen gerekçeli karar hakkı ele alınmaktadır. İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gündeme gelecektir. DÜZENLEME ve BİLİM KURULU Prof. Dr. Ahmet Saim ARITAN Prof. Dr. Ali ÖZEK Prof. Dr. Halit ÇALIŞ Prof. Dr. Bedreddin ÇETİNER Prof. Dr. Orhan ÇEKER Prof. Dr. H. Tekin GÖKMENOĞLU Prof. Dr. Saffet KÖSE Prof. Asiye Türkan NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR?

Bu haklar; insan hakları, toplumsalhaklar, kültürel haklar, dayanışma haklarıve çevre haklarıdır. Sayın milletvekilleri, Türkiye’de meydana gelen suiistimallerin,gayrimeşru olayların, yalan ve talanın üzerineyargı mensuplarının gitmediği düşünülmekte;yargının hantallığı, adaletingeç tecelli etmesi, insanların gündemini süreklimeşgul etmekte; hatta, geç gelen adaletin, çek-senetmafyasının doğmasına, rüşvetve irtikâbın artmasına vesile olduğu ifadeedilmektedir. Yargılama yetkisini kabul ettiğimiz Avrupa İnsanHakları Komisyonu ve Divanı, adaletin gecikmesinihakkın ihlali olarak değerlendirmekte ve adaleti geciktirenülkeleri mahkûm etmektedir. Korkarım ki, hakkınızamanında alamayan milyonlar, yakında, Avrupa İnsanHakları Komisyonunun kapılarını çalmayabaşlayacaklardır. Zamanında ve adalete uygunbiçimde hakkını elde edemeyen insanlar, hukukdışıyollara başvurmaktadırlar. Değerli milletvekilleri, yaklaşık birbuçukaydır Türkiye’nin gündemini kapatan son Susurlukolayı, devletin kuşatılmışlığıyolundaki kuşkuları doruk noktaya çıkarmış,devlet-mafya-politikacı üçgenini açığaçıkarmış, devlet yapımızdakurumlaşan ve giderek toplumda derinleşen, yoz, çarpık,karanlık ve içi karartan ilişkileri deşifreetmiştir. Bu olay, Cumuhuriyet Halk Partimizin, 9 Eylül1992 tarihinden itibaren, Türkiye siyasetinin gündeminetaşıdığı, temiz toplum ve temizsiyaset için, dokunulmazlığın sınırlandırılmasıyolundaki istemlerin yoğun bir biçimde yaşanmasına,milletvekillerinin dokunulmazlığın arkasındasaklanmaması gerektiği yolundaki taleplerin yükselmesineneden olmuştur. Değerli milletvekilleri, sevgili arkadaşlarım;soyut olarak hukuk kuralları, sistemi ve düzeni korumayayönelik ilkeler manzumesidir. Toplumdaki gelişme vedeğişim istemleri, hukukun önünde olursa,hukuk kuralları, gelişimi ve değişimi engelleyenbir işlev üstlenir, değişime ayak bağıolur, onu frenler, her türlü reform işlemlerininönüne taş koyar. Öyleyse, hukuk, daima toplumdakigelişmenin önünde, hiç değilse, onunlabirlikte ve eşzamanlı olarak değişime açıkolmalı; kendi kurumlarında yapısal değişimi,yahut gerektiğinde yeniden yapılanmasınıgerçekleştirebilmelidir. Bu nedenle, böylesi yapılanmaya karşıolanlar adına, itirazı olanlar adına ve Grubumuzadına diyorum ki, yaşadığımızsüreç, halkımızın hak ettiğibir süreç değildir.

Bu yazımızda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Davaya yeniden bakacak mahkemenin işlemleri” başlıklı 307. Fıkrasına göre Yargıtay’ın bozma kararına uyduktan sonra ilk derece mahkemesinin veya bölge adliye mahkemesinin sanığın ifadesini hangi hallerde alıp almayacağı kaleme alınmıştır. Yazı konumuza verilecek cevap hukuk tekniği açısından evet olacaktır, çünkü konu ile ilgili Anayasa m.154 ve m.155, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin görev süreleri ile ilgili herhangi bir hükme yer vermemiş ve bu hususu kanunlara bırakmıştır. Yargıtay ve Danıştay Kanunlarında da, 2016 yılında yapılan değişiklikle 12 yıllık üyelik süresi sınırı ve ikinci kez seçilme yasağı getirilmiştir. Ancak bunun yararlı olup olmadığı, “kuvvetler ayrılığı” ilkesi uyarınca kabul görmüş yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına aykırı düşüp düşmediği, yüksek mahkemelere seçilip görevlendirilmiş yargı mensuplarının süreleri bittiği gerekçesiyle tekrar derece mahkemelerine gönderilmelerinin uygunluğu ayrıca tartışılması gereken bir konudur. Yargı Paketi olarak bilinen Teklif Taslağında ikinci kez mükerrirler bakımından dörtte dört infaz yerine dörtte üç infaz imkanı tanınıp, iyi halli olarak geçirilen bu süre zarfında hükümlünün koşullu salıverilmesinin yolu açılacağı, hatta denetimli serbestlik imkanın dahi ve hatta İnfaz Kanunu Geçici madde 10’dan dahi dörtte dört infazlı olanların yararlanabileceği düşünülmektedir.

  • Bu sebeple, okullarımızdadin eğitimi ve öğretiminin çok erken yaşlardabaşlaması, yeterli, sürekli ve tutarlıbir şekilde verilmesi, pedagojik, sosyolojik ve psikolojikbir gerçektir.
  • Küresel düzeyde yaşanan teknolojik gelişmelere paralel olarak bireylerin gerek kendi aralarındaki gerekse de toplulukla aralarındaki iş ve işlemlerinde dijital bir dönüşüm içinde olduğu görülmektedir.
  • Ayrıca, Vakıflar Bankasınınyüzde 75 hissesi, Vakıflar Genel Müdürlüğüneaittir; fakat, her yıl sermaye artırımıgerekçesiyle, Vakıflar Bankasından VakıflarGenel Müdürlüğüne dişe dokunur birpara gelmemektedir.

Yeri geldikçe paribahis müsaderesini tanımlayan TCK m.55’e de değinilecektir. Bu yazımızda; mevzuat, doktrin ve Yargıtay kararları doğrultusunda, ceza yargılamalarında bilirkişilerin, tarafların asli veya tali kusurlu olduklarına dair değerlendirme yapmalarının hukuka aykırı olup olmadığı değerlendirilecektir. Bu yazımızda; INTERPOL (International Criminal Police Organization) yapısı ve uluslararası konumu, INTERPOL bültenleri ile bu bültenlere karşı başvuru yolları, Interpol Dosya İnceleme Komisyonu’nca, bültenlere karşı yapılan başvurularda verilen emsal kararlar ve bahse konu bültenlerin Türkiye Cumhuriyeti bakımından bağlayıcılığı değerlendirilecektir. 4) Kamera sistemleri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? 23) Zor kullanmaya ilişkin olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Silah kullanma da bir zor kullanmadır.b) Direnişi kırmak amacıyla zor kullanılmalıdır.c) Direnmenin mahiyet ve derecesine göre zor kullanılmalıdır.d) Sadece meşru savunma kapsamında zor kullanılabilir.e) Direnenleri etkisiz hale getirecek şekilde, kademeli olarak artan nispette zor kullanılmalıdır. 97) Elektrik akımının olduğu alanlarda aşağıdaki davranış şekillerinden hangisi yanlıştır? A) Elektrik akımı sigortadan kapatılır.b) Kuru kimyevi tozlu yangın söndürme cihazı ile yangına müdahale edilir.c) Elektrik akımının kontrolü çıplak elle ve avuç içi ile yapılır.d) Elektrik akımına kapılan kişi, kuru maddelerle (odun, kuru bez) akımdan uzaklaştırılır.e) Metal kısımlara dokunulmaz. 20) Devriye hizmeti aşağıdakilerden hangisine uygun bir hizmettir? A) Suçluları hakim önüne çıkarma hizmetidir.b) Genel emniyeti ve caydırıcılığı sağlama görevidir.c) Düğün salonlarında yapılan hizmettir.d) Suç sentezi yapma hizmetidir.e) Suç analizi yapma hizmetidir.

Maddelerinde; Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasa ile kurulu düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, Milli savunmaya karşı suçlar ile Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları ile bu suçların cezaları tanımlanmıştır. Millete ve Devlete karşı suçlar başlıklı Dördüncü Kısımın altında Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümlerde yer alan bu suçların tatbiki, 17/25 Aralık 2013 ve özellikle de 15 Temmuz 2016 darbeye teşebbüs suçlarında sıkça gündeme gelmiş olup, bu suçlarla ilgili birçok yargılama yapılmış ve yapılmaktadır. Şimdiye kadar bu maddelere ilişkin eleştiri ve önerilerimizi ortaya koymuştuk. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Genel Hükümler” başlıklı birinci kitabının “Ceza Sorumluluğunun Esasları” başlıklı ikinci kısmının “Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler” başlıklı ikinci bölümünde düzenlenen meşru savunma, meşru savunmada sınırın aşılması ve haksız tahrik müesseseleri, birbirinden ayrılması kolay olmayan Ceza Hukuku kurumlarıdır. Bu kurumların birbiri ile karıştırılması, yanlış anlaşılması veya somut olaya yanlış şekilde uygulanması sıklıkla karşılaşılabilen bir durumdur. Bu nedenle, bu kurumlar arasında farklılığın açık şekilde ortaya koyulması ve bu üç kurumun olması gerektiği biçimde anlaşılması önem arz etmektedir. Bu yazımızda; öncelikle bu üç kurumu ayrı ayrı kısaca açıklayacak, daha sonra ise birbirileri arasındaki farklılıklara değinerek hangi durumlara uygulanmaları gerektiğini izah edeceğiz. Yazımızda son olarak ise, ABD’de yaşanan Rittenhouse olayının Türk Hukuku açısından değerlendirilmesine yer vereceğiz. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun “İtibarın korunması” başlıklı 74. Maddesinde bulunan; “Bu Kanunun 74 üncü maddesine aykırı davrananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin günden ikibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.Yukarıdaki fıkrada yazılı fiil neticesinde özel veya kamusal bir zarar doğarsa verilecek ceza altıda bir oranında artırılarak hükmolunur.” hükmüyle de 74. Maddeye aykırılık teşkil edecek davranışlar suç olarak düzenlenmiştir.

Bunun yanında, Vakıflar Genel Müdürlüğü,bir de sağlık hizmetleri veriyor. Türkiye’ninâdeta en büyük hastanesi durumunda olan VakıfGureba Hastanesinde -800 yataklı bir hastane- bu hizmetleriveriyoruz ve biz, bu hastaneyi, önümüzdeki yıllarda,bir üniversite olarak görmek istiyoruz. Üniversiteyikurmanın hazırlıklarını daşu anda başlattık, çalışıyoruz.İnşallah, bir vakıf üniversitesini kurmakda bize nasip olacak. Bizim malî denetimini yapmışolduğumuz vakıfların büyük bir kısmıvakıf üniversitesini kurarken, vakıflarınanası mesabesinde olan Vakıflar Genel Müdürlüğününböyle bir müessese kurmaması söz konusudeğil diye düşünüyorum. Biz bununhazırlıklarını başlattık.İnşallah, kısa bir süre sonra, Meclisinönüne böyle bir teklifle gelme imkânınasahip olacağız. Herkesin yararlandığı ölçüde,kamu hizmetlerinin bedelini ödemesi çerçevesindeve kuruluşların kendisine kaynak yaratan bir yapıyakavuşturulması ilkesinden hareketle, Bakanlığımabağlı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünde,yeniden yapılanmayla ilgili çalışmalarbaşlatılmıştır. Yeniden yapılanmaylailgili çalışmalar sonuçlandığında,harita, tapu ve kadastro hizmetlerinde, her alandaki kaynak vekapasitenin değerlendirilmesi ve hizmete konulmasımümkün olacaktır.